-
HEYBET AKDOĞAN – SÜVEYDA
sonunda öğrenirken yürümeyi dönüşü olmayan bir yoldaydık miladı yokmuş tecellinin adın kandili söndürülmüş kalplerin miraç’la alazlanmasıymış süveyda melali kuşan süveyda yüzümüze bakan falcı mutluluk bildiğimiz deşilen yalancı kara çaputlar bağladık yaramıza ne kanımız dindi ne de acımız leyli vakitte revan olmalıydık çağrıya gafildik her can bir emanetti insanoğluna kanat çırpalım süveyda mevsimlerden ebedi bahara zifir çağ içindeyiz tenimiz pak nazarımızda nur olmalı süveyda bir aşk ile bizde soluyalım cennet gülü sinemizde açmalı şehrayin bir yolculuktayız süveyda rayiha kokusu sürülmüş yollara yorgun adımlarımızda kadim anılar fırtınaları dindirecek dualarımız senin tuale çizilmiş yüzünde yakarış benim gözbebeğimin eşiğinde her damla gözyaşı tövbe ağla süveyda çığlık çığlık uğrun uğrun ben ıslanayım taşkın taşkın yeryüzü…