Sonbaharı hiç sevmem. Bütün hüzünler sonbaharla gelir de ondan… Bütün yitirdiklerimizi, nerdeyse sonbaharda yitirdik. Dökülen yapraklar, sararan yüzler, akan gözyaşları, yuvayı terk edip giden kuşlar hepsi ama hepsi sonbahara denk gelmiştir. Onun için sonbaharı sevmem… Her sonbahar gelişinde hüzün kaplar içimi. Tadım tuzum kalmaz inanın. Mutsuzluk kaplar içimi, söylenenler bir kulağımdan girer diğer kulağımdan çıkar. Kör ve sağırı oynarım adeta. Dokunsalar ağlayacak olurum… Sonbaharı hiç sevmem. Sanki benden bir şey alıp götürecekmiş gibi tedirgin olurum. Rahmetli babam da ben henüz küçükken sonbaharı sevmediğini söylerdi. Sonbahar gelince de birisine dileyeceği bir dilek için “inşallah bahara kavuşursun” derdi… Biraz da onun etkisinde kaldığımdan mıdır nedir o gün bugündür ben de sonbaharı hiç sevmez oldum işte. İnanın en çok rüyayı sonbaharda görüyorum desem inanmazsınız. Gecenin hangi saatinde başımı yastığa koyarsam koyayım uyku tutmaz beni bir türlü… Yatakta uyumak için ne yaparsam yapayım kendime bir türlü söz geçiremem. Öylece yatakta debelenip durur sonra da kan ter içinde sabahı zor ederim…