ZEYNEP AKKAPTAN – ACININ RENGİNE DOĞRU
Yorgun ve dalgınım, yorgun ve dalgın bir kadının hırçınlığındayım. Buradan bakınca ötekiler hep küçülür. Ufuk çizgisi içime döndükçe büyür, koruma
DevamYorgun ve dalgınım, yorgun ve dalgın bir kadının hırçınlığındayım. Buradan bakınca ötekiler hep küçülür. Ufuk çizgisi içime döndükçe büyür, koruma
DevamEski bir biblo gibi kilere kaldırılmış hayatlar. Dirilmeyi bekleyen hep bedenden fazlasıydı. Hüzün bir mısradan çoğalttı hepimizi. İnsan şapkasını önüne
DevamYurdumun bu verimli topraklarının ilk bereketidir kadın. Bir elinde çocuk, bir elinde adamı tutan öncül bereket, tüm dünyanın kahrı ile
DevamKalbimde kan doldu, beni ihbar edin polislere, gelsinler. Benden sıkıntılar patlamadan gelsinler ve şu yüklü torbayı kaldırsınlar üstümden. Kalan son
DevamHileli bir adım bu, aldığım nefeslerin korkusuz karanlığına atılmış çok uluslu bir devinim. Kimim, neyim, neciyim? Kaybettiğim yolu doğru kılmış
Devam“Hüseyin bizdendir onun arabasına binelim” Çocukluğumuzda bizim köylüleri, genelde Elbistan pazarına iki minibüs taşırdı. Birisi bize 10 km mesafede bulunan Kozluca
Devamİnsan, yeryüzüne acı çekmek için mi atılmış?.. Istırap çekmeye mi mahkûm edilmiş?.. Ruhumuzu kasvete, kalbimizi hasrete boğan nedir? Yaşama sevincimizi
DevamYalnızlık eşyalarla paylaşılır mıydı, baktığım kahve fincanı da en az benim kadar yalnız olmaz mı? Mesela duvarda asılı duran tüfeği
DevamUğramaz olurum masalarda sıralanan bira şişelerine, masalarda kalan tabakalara, içinde biriken yaş küllere. Tutuşan kahkahalara dökülen kırıklara. Uğramaz olurum, aklıma
DevamHer sabah hazır bir psikoloji ile güne başlıyoruz. Hazır düşüncelerle, hazır deneyimlerle ve hazırlanmış duygularla. Otomatiğe ayarlanmış şekilde uygun yerlerde,
Devam