“Hüseyin bizdendir onun arabasına binelim” Çocukluğumuzda bizim köylüleri, genelde Elbistan pazarına iki minibüs taşırdı. Birisi bize 10 km mesafede bulunan Kozluca köyünden Dursun amcanın dolmuşuydu. Ötekisi de bize yaklaşık 40 km uzaklıkta bulunan Kubat uşağı köyünden dolmuşçu Hüseyin amcanın dolmuşuydu… Bizim köy ve civardaki köylerin hemen hemen tamamı alevi köylerdi. Bunlardan sadece Kozluca ve Amok uşağı dediğimiz bu iki köy sünni kökenliydi. Bundan dolayı da köylüler genelde Elbistan pazarına gitmek için alevi kökenli Hüseyin amcanın dolmuşuyla gitmeyi tercih ederlerdi… Eğer o gün Hüseyin amca, köylülerin hepsini dolmuşa alacak yeri yoksa da köylülere” Elbistan zaten 45 km bu yolcuları eleteyim dönüyorum bekleyin ha” diyerek tembihler, pazara gitmek için yoluna devam ederdi. Yaklaşık bir saat sonra da geriye gelip kalan yolcuları alır tekrar Elbistan’ın yolunu tutardı. Yeter ki Dursun amcanın dolmuşuna binmesinler. Dava buydu… Hâlbuki Dursun amca bizim köylüler ile kendi köylüleri arasında zerre kadar bir ayrım yapmaz hepsini de kendi öz kardeşleri gibi severdi. Hüseyin amcanın dolmuşuna sığmayan geri kalan yolcuları alıp pazara gitmek için her zaman onlara ne kadar dil dökse de köylüler Haydar amcanın “uşaklar Hüseyin bizdendir, az sonra yine gelir az daha bekleyin. Kendi adamımız dururken başka arabaya binmemize gerek yok” sözlerine inanırlardı… Böyle olunca da köylüler Hüseyin amcanın dolmuşuna bineceğiz inadından taviz vermeyerek Nuh der peygamber demezlerdi. Neticede Dursun amcanın dolmuşuna her şart altında binmez Hüseyin amcanın dolmuşuna binmeyi tercih ederlerdi… Babam da her zaman olduğu gibi bu olay için de köylülere her ne kadar “yanlış yapıyorsunuz Dursun arkadaş da toprağımızın insanı böyle bir ayrım yapmamız hiçbir vicdana ve insanlığa sığmaz” dese de anlatamazdı. Taaa ki Haydar amca bir gün Elbistan şehir merkezinde pazardan dönüşte köye gelecek olan Hüseyin amcanın, dolmuşunun köye dönüş saatini kaçırıp tam orada kalacakken Dursun amcaya rastlayana kadar…. Haydar amcanın dönüşte bütün araçları kaçırdığını anlayan Dursun amca Haydar amcanın bozulmaması için vaziyeti anladığı halde hiçbir şey olmamış gibi Haydar amcaya “Haydar abi boş ver gel toprağız yabancı yok aramızda bizim Hüseyin’in dolmuşunun dönüş saatini kaçırdın sanırım ama sorun yok atla köye götüreyim” deyip sadece Haydar amca için Haydar amcayı özel olarak bindirip köye getirene kadar… O günden sonra artık Haydar amca Dursun amcanın kendisi için özel olarak Elbistan şehir merkezinden kendisini alıp köye getirmesinden çok etkilenmiş olacak ki babam aracılığıyla Dursun amcadan özür dilemiş ve bir daha da yöremizden böyle bir olaya tanık olmamıştık…