taşı yontan ellerim
ölüme bir mezar taşı dik
saflığını yitirmiş bu hayatta
toprağa geri dönmek
kirletilmemiş tek yerindir
gözyaşlarının sağanakları
yeryüzüne damlayan insan
güneşi önüne kat
korkma karanlıktan
ay elbet gelir arkandan
acının sızlattığı yüreğine dualar okuyan dostum
aydınlık vicdanın tılsımında
sıkıştırılmış dört duvarlar arasından
kalbinle aş aşılmaz sanılan engelleri
duy çağın çığlıklarını
can veriyor inançsızlar
savaşların atlasından siliniyor insanlık
paylaşılmayan her şeye
ağıt oluyor her kelime
ölümlerin devamı oluyor her isyan
gökle yer arasında nefes nefese dudaklar
deccal ağzı aşkı kemiriyor
sen huzuru ve yaşamayı göklerde arayan kuş
bir kanadında yeryüzü için çırp