yitik bir yaşamın peşinde umudum
ses kırıkları arasından geçiyorum
yıllar yılı kimselerin konuşamadığı sözcüklerle
cinnetim suskun
vahşet görmüş çehrelerle
tükeniyor tüm zamanlar
buldum mu
bulduk mu
kafdağı’nın ardını
pepuk kuşunun gözlerinde biriken acılar
mutluluğun burçlarına damlıyor
yeni kıyametler birikiyor
ah kan soluyan kalbim
yine bize ayrılmış tüm kıyımlar
sınır boylarında
uzayan yolların gölgesinde
ölüm gövdeme dolanıyor
güneşin ve ayın ecelsi ışıklarıyla
sabır ruhuma kırbaçlar vuruyor
umut yine ardında olduğum
hep aynı kahır
aşka yanmış dilim
her sözünde
ezelden beri bize uğramayan
barışa hasretim diyor