Blog, Şiir

AYKUT AKGÜL – PORSELEN BİR SONBAHAR PORTRESİ

sağlam bir çiviye asacaklar resmini merak etme

ayağa kalkman yetecek efsane olman için

ruhun imrenmeyi öğrenecek bedenine

ipe sapa gelmez saf şiirlerin hepsine gülüp geçeceksin

bankaların hepsi

bankların hepsinden daha lekelidir

takım elbise hiçbir hareketi temsil edemez kendi iradesiyle

bir nevi daima canını yokluyorsa bir acı hep aynı yerinden

şiir yazmak ev ödevimdir benim bilinsin

evim olursa buna ilk önce şiirlerim sevinecektir

 

bir cenaze ve bir nikah iki tane tören

dualar ve ezahüratlarla vazgeçiyoruz kirlerimizden

mecburen evcilleşiyor ezberlerimiz

bir şarkı sürekli tekrara düşüyor gibi

şaşırmıyoruz ama sanki bir önceki şarkı hep başka gibiydi

kolalı gömlek ve turkuaz rengi pantolon

kamelyalarda sabahlamak başkadır diyorum

trafo kenarlarında sabahlamak başka

sen niye kaybettiğini değil

henüz neyi kaybettiğini bile anlamıyorsun

moda dediğin şehvettir güzelim

moda dediğin her organın değil

belli organların köpeği

 

şöminenin önündeki şu ayı postu

öte yandan her vahşet ayıp değil midir

peyzajı dudak ısırtan pasajlar gibi etlerimiz

porselen bir sonbahar portresi

renkleri ilkel

soyulan meyvelerin hepsi bizdendir

verandaya sıçramış kalp şeklindeki kan

 

benim suçum

ve masalım

bitti

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir