ne gülecek kadar coşkulu
ne ağlayacak kadar hüzünlü
dağlarını dizi dizi geçirdiğim
heybetiyle dimdik olan boynum
kendi içinde buruk şimdi
ağaçlarını yüreğime taşıdım
kökleri damarlarımı yırtarak
volta atar durur içimde
dallarına bağladım umutlarımı
göbek bağımda filizlendirdim
kanımın karasıyla suladım
seyyar bir yara bu
dönüp dolaşıp
kürkçü dükkanına dönen tilki misali
bir müebbet mahkumudur
gurbet içinde gurbet…
Harika, akıcı, güzel bir Türkçe ile anlamını bulmuş bir şiir….
Teşekkürler yorumunuz için…