Blog, Deneme

HIZIR İRFAN ÖNDER – ÇEKİN ARTIK DÜNYANIN FİŞİNİ

İnsan, yeryüzüne acı çekmek için mi atılmış?.. Istırap çekmeye mi mahkûm edilmiş?..  Ruhumuzu kasvete, kalbimizi hasrete boğan nedir? Yaşama sevincimizi talan eden, ümidimizi duman eden şey nedir?.. Kim ya da kimler hayatımızı cehenneme çeviriyor?.. Anlayamıyorum. Anlamlandıramıyorum.

 

Sabahları kâbuslarla uyanmak, güne kaygılarla başlamak kim ister ki?  Kan ve gözyaşlarının sel olduğu bu dünyada yaşamak kolay mı? Duyarsızca yaşamak mümkün mü? Başta Afrika kıtası olmak üzere dünyanın birçok yerinde çocuklar açlıktan ölürken, insanlar yokluktan-yoksunluktan kırılırken varsıllar obezlikten mustarip olması ne ayıp…  Sömürgenler, sömürülerine devam edebilmek için her türlü dümeni çevirmeyi, fitne-fesat çıkarmayı maharet bellemeleri ne korkunç. Yakıp yıkmayı, can yakmayı amaçları uğruna mubah görmeleri bir gaflettir. Gayrimeşru yollarla üçüncü dünya ülkelerinde ya iç savaş çıkartarak ya da devletleri birbirine düşürerek çıkar sağlamaya çalışıyor olmaları aşağılık bir tutumdur. Zulmü içselleştirip, menfaat uğruna giriştikleri kıyıma-yıkıma ne demeli?

Kapitalist sistemde insaf yoktur değil mi?..

 

Dalalet yolcuları insanları nasıl ihya ederiz diye değil, nasıl yok ederiz diye büyük çaba harcıyorlar. Silahlanma yarışına giriyorlar. Kıtalar arası nükleer füzeler, atom bombaları ve kimyasal-biyolojik silahlar insanlığı tehdit ediyor ama umurlarında değil. Temel yaşama güdümüzü köreltiyorlar! Tükenişe, yok oluşa ve hiçliğe doğru sürüklüyorlar bizi!…

 

Nefreti öylesine körüklediler ki sevginin esamisi okunmuyor. Üstün değerler büyük bir erozyonda! Ölçüsüz ve kaotik hayatı reva gördüler bize. Toplumsal anomi sürsün istediler. Bunun için erdemsizliği erdem gördüler!.. Edepsizliği trend yaptılar!

Hakikati örtüler!.. Marifeti yitirdiler…

 

Aç kurt gibi dünyaya saldırdılar! Saldırıyorlar!..

Ne yazık ki doymuyorlar…

 

Hani demokrasi? Hani insan hakları?

Hani özgürlük, eşitlik ve adalet?..

Bunlar aldatmaca mıydı?

Yoksa birer ütopya mı?..

 

Açıkçası bizi yaşama bağlayan bağları kopardılar.

Ne huzurumuz kaldı ne mutluluğumuz.

Ne neşemiz var ne sevincimiz.

Gecemiz-gündüzümüz karanlık.

Yarınlarımızdan da bir umut yok!..

Ezilen, sömürülen biz olduktan sonra; ezen, sömüren değişmiş ne fark eder?..

 

Çekin artık dünyanın fişini! Çekin çabuk!..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir