-
ÇAĞLA NALBANTOĞLU İLE SÖYLEŞİ / FEYZA MENTEŞ – Bölüm 1
1.) Dirliğiniz ve birliğinizle, sizinle röportaj yapmaya hazırım. Peki siz hazır mısınız? Merak ediyorum; Çağla Nalbantoğlu, hayatta daima hazırlıklı mı yaşar? Öncelikle merhaba, her şeye ve herkese. Hayatta benim için en değerli kelime ile cümleye başlamanız beni etkiledi. Çünkü dirlik ve birlik önemlidir. Çağla Nalbantoğlu, her şeye herkes kadar hazırlıklı değildir ama hazırdır. Hazır olmakla hazırlıklı olmak arasında büyük bir fark var, ben hazırım. Herkesten bir karış daha öfkeli ve gerginim. Yaşam sahnesindeki kamçılayıcı gücümdür, öfke. Ağızdan çıktığı kadar da kötü bir imaja sahip değil benim için. Evet, hazırız. Ben, öfkem ve keyfim. 2.) Kahr ve Fahr adında okuru yerin altına götüren kitaplarınız, 2021 yılında yayımlanmıştı. Biz de okur olarak…
-
CEMAL KARSAVRAN – SESİ OLMALI GECE
aşk yaşamak istiyorum bir dere kenarında suyun şavkı vururken terli bedenime yakamozların dans ettiği bir su kenarında kanatırcasına dudaklarımız birleşmeli gözlerimi kapatmayacağım suda şavkını görmek için elerimi kelepçeleyeceğim geceye ve sana, açlığımı gidereceğim sevgiye ve aşka söğüt dalları olmalı başımın üstünde ırgalanan terimi soğutmak için çığlıklarımızı gece duysun diye haykıracağım dudaklarımızı kanatırcasına ısırttıracağım ıslak çimenler kurumalı ateşinden aşkın yuvarlanmalı kelepçelenmiş kollarımızı ayırmadan suya inmeliyiz bir ceylanın korku dolu heyecanıyla aşkı içmek için kuruyan dudaklarımızla yudum yudum ıslak zeminler kurumalı yoksa aşk dememeli bu geceye ay kıskanmalı yıldızlar kıskanmalı börtü böcek kıskanmalı kurbağa seyretmeli dere kenarında ateş böceği konmalı alnımıza sabahlara kadar sürmeli bu aşk sabahlara kadar durmadan dinlenmeden kokusu yayılmalı geceye…
-
ZEYNEP AKKAPTAN – KIŞ GÜLLERİ
Aynanın karşısında kim bu fısır fısır beni izleyen, Kim bu yüreğime bir kuru gül bırakan? Adını sayıkladığım hiç kimse benden hatır sormuyor. Uzun sokaklar boyunca yürüdüğüm yollar beni bir aydınlığa çıkarmıyor. Soğuk bir kış gecesinin içerisinde ellerim. Aynada iki yabancı, içimde bir ben. Hissettiklerimin dikenleri ruhuma batıyor. Yine sabah oluyor, Bir zaman sonra yine gece. Ben hiç beyazı göremiyorum. Dinmiyor bu fırtına, gözlerim kapalı ağladığım dünya, biraz yalan. Gözlerimi açtığım siyahlar biraz gerçek. Bir rivayet şimdi soğuk. Yazın ortasında indirmiş gözlerim, gökyüzü. Bir çocuk kadar sokaklarda yalnız, Yorgun bir kadın gibi suskun. Bucak bucak kırgın gökyüzü bana. Birbirine kırdırdığım tüm bulutlar benim esirim. Beyaz uzak, beyaz ölüm. Gözüm kapalı ağladım…
-
ZEYNEP AKKAPTAN – ACININ RENGİNE DOĞRU
Yorgun ve dalgınım, yorgun ve dalgın bir kadının hırçınlığındayım. Buradan bakınca ötekiler hep küçülür. Ufuk çizgisi içime döndükçe büyür, koruma kalkanı gibi benimle ölür. Ben bazen küçük bir kız olup kırmızı kurdeleler takarım. Bana deli diyen insanların iç dünyasını gördüm, hepsi karga leşleri gibi ölü hayallerle yetindi. Oysa hayaller beyaz kadar paktı. Depresyondan geberdiğim satırlarıma, kulpu kırık fincan muamelesi yaptılar, aldırmadım. İçimin kırıklarını bir çuvala doldurup, fırlattım. Devlet savunur gibi savunduğum gerçeklerin aslında yara bandı olduğunu öğrendim. Vuruldukça kırılan kalpten fazlasıydı, insanlar altını çizdiği cümlelerde aradılar, oysa kırılmak da güzeldi. Gökkuşağı gibi çeşitli duygularla aralanmak, dünyanın farklı notalarına basmak. Tıpkı bir cambaz gibi, yağ gibi kayıp gitmek hayattan. İnsanlar acılarına…
-
CEMAL KARSAVRAN – ÖZGÜRLÜĞÜN ADI YEŞİL VE MAVİ
Ben Karadeniz dedim o mavi dedi Ben Karadeniz dedim o yeşil dedi Atmacanın kanadına tutundum Her yanım mavi her yanım yeşil Kuşdilinde sesler o tepeden bu tepeye Kulağımda anlamlanır dilin aksı Böcek derim uçar gelir uğuruyla Çiçek derim anlatır anzer balıyla Tulum,kemençe sesinde nefesler tutulur Davul zurnayla horon tepilir halay çekilir Gün doğmadan heyamola ağlar atılır Balıkçılar vira bismillah balıklar ağda Havası suyu her derde deva Bahçeden sofraya kara lahana Sabahtan içilir çay ve çorba Hamsinin girmediği yemek nafile Her evin bacası kömür kokusu Çay mısır kivi fındık deposu Dağ yayla dere ve de yosunu Bozulmadan korunur dokusu Karadeniz hırçın döver kıyıları Denize dik yamaç ve dağları Gözelerden çıkar kaynak suları Seçilir…
-
Furkan Genç – Kobay Halk
Kılı kırk yaran Haramiler Başlarında takkeler Sokağındaki üşürken Giyindikleri cüppeler Ve tutmayınca siyasiler Din ile yönetirler Mide bulandıran Üst yöneticeler Anayasaya aykırı yaşanan Koyunlar ki karşı çıkmayan Yasama, Yürütme ve Yargı Tek bir adamda toplanılan Tekbir ile prim kasan münafık Kafasını asmak mübahtır Yapılan o kadar hata varken Yine de seccadeye basmak günahtır Lüks içinde olunmaz ki halk Fakir Furkandır tek halk Bu rüyadan uyanılmazsa Girer devreye silah – tank Yapılanacak bu darbe Halkın iradesine müjde Kaçınılmaz bu son radde Haydi savaşa evet de Gelecek barış sabret Ve kazanacağımızı farz et Fikri hür, vicdanı hür nesile Örnek üstad Fikret
-
Zeynep Akkaptan – Katil Rüzgar
Ne acımasızsınız, Aynada gördüğüm En güzel kadını kırdınız. İçindeki kız çocuğunu kırmızı kurdelesiyle görmemiş miydiniz? Al yanaklı gülüşü ne tatlıydı, Hiç mi bir damlası Göz pınarlarınızdan akmadı. Kelimelerin ne anlama gelebileceğini Siz değil, yaşadıklarınız söylemedi mi? Benim dünyada öldüğüm yerler var, Gözlerimin görmediği anlar, Ruhumun rüzgara aldanıp, yağmura merhaba dediği akşamlar var. Bir serçeyi bahar dalında üzmüştü, rüzgar. Bahar rüzgara küstü, Rüzgar sonbahara gebe kaldı, O vakit. Sonra şehirler, meridyenler, paraleller girdi araya, Hiç denk gelemedik. Vakit ne bahardı ne de sonu. Şiiri bir fidandı, vaktinden önce rüzgara soldu.
-
Filtresiz Dergi 7. Sayı
Filtresiz Dergi 7. Sayı
-
HEYBET AKDOĞAN – BİR SELAM YOLLA
hırpalanmış yüzümde saklı duran anlatacaklarım vardı sana ısıran gülüşünle kanardı tenim sızlayan yaramdı bakışların duyduğum seslerin rengi yok harflerin dilsiz özlemiyim sen en çok bende güzeldin gözlerim gözlerine gök gibi bakardı uçurtmaları salardım kirpiklerinde karardı güneşin rengi ölür gibi solmuşluğum bundan şimdi mutluluğa baka baka hasreti boğuyorum sessizce çürüyorum mavi göğün altında sızım sızım yağmur yağarken sokağına aşkınla şairler tanımış bu şiir sana bir selam yolla belki umut senden yakındır bana
-
Filtresiz Dergi Çocuk Özel
Filtresiz Dergi Çocuk Özel