İRFAN ERDOĞAN – SONBAHARI HİÇ SEVMEM
Sonbaharı hiç sevmem. Bütün hüzünler sonbaharla gelir de ondan… Bütün yitirdiklerimizi, nerdeyse sonbaharda yitirdik. Dökülen yapraklar, sararan yüzler, akan gözyaşları, yuvayı
DevamSonbaharı hiç sevmem. Bütün hüzünler sonbaharla gelir de ondan… Bütün yitirdiklerimizi, nerdeyse sonbaharda yitirdik. Dökülen yapraklar, sararan yüzler, akan gözyaşları, yuvayı
DevamTomurcukların pıt pıt çatladığı, polenlerin oradan oraya uçuştuğu ılık bir bahar akşamıysa verandasından yeşil bahçeye, terasından kızaran göğe ya da
DevamBazen her şey çok fazladır. Kırılan bardak, taşan çorba, çalan telefon, ayağa takılan oyuncak… Bazen ne yapsa gökyüzü, fazladır. Güneş
DevamMedler, ilk kez Asur Kralı III. Salmaneser tarafından bazı yazılarında (M.Ö 858-824) anılmış. O yazılarında ‘Mada’ olarak belirtilmişler. İsimleri Antik
Devamİhtiyaçlarımızı bir kâğıda maddeleyerek yazmaya başlasak, bir süre sonra absürt birçok şeye de yer vermeye başlarız. Çoğu maddeyi sizden başkası
DevamEn zorudur oyunu açmak; söze ilk başlayan, ışığı yüzünde ilk hisseden olmak. Bir müzik cümlesinin ilk motifini hayal etmek… Mermere
DevamBugün bir fotoğraf gördüm, daha önce gördüklerimin ve youtuber/influencerların da yayınladıklarıyla artık bir şekilde dökülmem gerek dedim. Şatafatın moda haline
DevamGün geçmiyor ki birileri yeni bir mağduriyet daha çıkarmasın, popülist yalanların peşinden milyonlar gitmesin. Tutturmuşlar bir sözde Ermeni Soykırımı. Elle
DevamAlmanya’nın Türkiye’den işçi istediği yıllardı. Babam ile Halil amcam gitmek için birlikte müracaat etmişlerdi. Bir süre sonra amcam Halil’in istek
DevamAlmanya’nın daveti üzerine Türkiye’den 1960’lı yıllarda işçi olarak Almanya’ya gelen ilk kuşak emekçilerimizdeki yaprak dökümü devam ediyor… İlk nesil emekçilerimizden
Devam